KÜÇÜK MUTFAKLARDA TRENDLER VE GELECEK
Küçük mutfak tadilatlarında ilk koşul,
doğru yerleşim planını tasarlamaktır. Bu plan ilk adımda, estetik kaygılardan uzak,
saklama / temizleme / hazırlama / pişirme / bekletme / sunuş sürecine hiç
sıkıntısız ve hatta (maksimum düzeyde) konforlu bir cevap verebilecek içerikte
olmalıdır. Tasarımcı bu planı, ailenin demografik, sosyolojik, kültürel, ekonomik
yapısını göz önüne alarak, ev sahibi ile birlikte yapmak zorundadır. Mutfak
trafiği (nde iş adımları) olarak adlandırılan, hiçbir şekilde trend alanlarına
girmeyen bu süreç, ailenin alışkanlıkları ile özel kriterlerine bağlı olduğu
için tasarımcı, teknik uyarılar dışında keyfi davranma lüksüne sahip değildir ve
ailenin onayı ile tamamlanmadıkça, estetik çözümler ile ürün seçimlerine de geçilemez.
Küçük mutfaklardaki detaylar ile estetik
çözümler ve kullanılan ürünler, tasarımcının maharetini göstermesinin
beklendiği yerlerdir. Günümüzde giderek artan şehirleşme trendi ile yoğunlaşan
nüfus, arz talep dengelerini de bozarak şehirlerde
yaşamayı giderek daha pahalı hale getiriyor
ve konutlar giderek küçülüyorlar. Teknolojik ilerlemenin getirdiği konfor ile
farkındalık, geleneksel/yerel trendler ile örf ve adetleri bozuma uğratarak
aile kurma ve/veya çocuk sahibi olma oranlarını
düşürüyor, boşanmalar artıyor ve büyük konutlara olan talep (zaten) azalıyor.
Mutfak ihtiyaçları, küçülen her şeye paralel olarak alışveriş alışkanlıklarını
da değiştiriyor; giderek küçülen
ambalajlı ürünlere olan talep her gün artıyor. Birbirlerinin içine geçmiş,
birbirlerini türeten bütün bu global trendlerin yoğun baskısı altında mimarlık
da nasibini alıyor; adeta gün geçtikçe daha bir mühendisleşiyor, dahice minimal
çözümler bulma yolunda evriliyorlar.
Donmuş
ve/veya hazır endüstriyel ürünlerin getirdiği rahatlıkla küçülebilme ve
hatta salonun bir kenarında dekoratif bir görsellikle var olabilme şansını yakalayan
yeni mutfak alanları, geleneksel konumları ve kullanım alışkanlıkları ile cazibesini
hiç kaybetmeyeceğe benzeyen eskilerine asla baskın olamıyorlar. Eski ve
geleneksel alanların varlığını güçlendiren başlıca üç etken var: endüstriyel
ürünlerin yarattığı endişelerden doğan sağlıklı yaşam/yeme/içme trendi; bu
trendin beslediği, geleneksel tencere yemeklerindeki damak tadına tutku ile
yemek maliyetlerindeki ucuzluk; kadının anaerkil tutumunu sergileyebildiği tek
yer, evin en üst derecedeki sosyalleşme ve paylaşma mekanı olmaları. Belki bir dördüncü etkeni de eklemekte fayda olabilir: eski ve geleneksel
mutfaklar, bir zamanlar deneysel yaratım süreçlerinin laboratuvarları gibi de
kullanılırlardı, belki halen bu özlemi duyanlar da vardır.
Küçük mutfaklar küçük ev aletlerinin
daha da küçülmesine, büyük detayların daha minimize olarak hayatımıza
girmesine, malzeme ve imalat teknolojisinin de gelişmesine sebep oluyorlar. İlk
çıktıklarında küçük bir valiz kadar olan mutfak robotları bugün bir mutfak
çekmecesine girebiliyorlar. Deneysel mutfak yaklaşımları ile tencere, tava gibi
objeler daha komplike aletler halini alıyor, elektrikle çalışıyor ve
sensörlerle kontrol ediliyorlar. Çok yakın bir gelecekte "eşyaların
interneti" denilen teknoloji ile mutfak aletlerimiz hem kendi aralarında ve
hem de bizlerle iletişim kuracaklar. Bizden öte, marketle iletişim kurup biten
ürünlerin siparişlerini bile verecekler. O günler geldiğinde, küçük mutfaklar kesin
zaferlerini ilan etmiş olabilecekler mi diye düşünmenin bir anlamı yok.
Teknoloji geleceği belirliyor ve önünde durmanın imkanı yok. Fakat mutlaka
birkaç istisna kalacak: çok, çok zenginlerin evlerinde kocaman mutfaklarda
tencere yemekleri pişirilecek ve ziyafet sofraları kurulacak. Çok, çok
fakirlerin evlerinde, aluminyum tencerelerde sebzeler kaynatılacak, belki hala
odun ateşinde.
İşte o zaman, küçük mutfak
tadilatlarında ilk koşul, doğru yerleşim planını tasarlamak olmayacak. Hazır
planlarla, estetik kaygılardan uzak, saklama / temizleme / hazırlama / pişirme
/ bekletme / sunuş süreciyle hiç ilgisiz, maksimum düzeyde konforlu hazır cevaplar olacak. Her aile veya
birey, kendi demografik, sosyolojik, kültürel, ekonomik yapısını göz önüne
alarak, kendi planını internetten seçecek.
Bir zamanlar mutfak trafiği (nde iş adımları) olarak adlandırılan, hiçbir
şekilde trend alanlarına girmeyen bu süreç, ailenin veya kişinin alışkanlıkları
ile özel kriterlerine bağlı olmak bir yana, tamamen hayatından çıkacak. Estetik
çözümler ile ürün seçimlerini, internetteki robotik programlar yapacak. Kişisel
tercihler ortadan kalkacak, insanlar tek tip olacaklar. Güzel olup olmayacağı
bilinmez, fakat teknolojinin getireceği tembellik
diz boyu olacak, o kesin.
Özlem Devrim
Trend Danışmanı & Endüstriyel Tasarımcı
www.trendssoul.com