3 Haziran 2015 Çarşamba

İNSANIN TASARIMLARI ÖLÜMLÜ, DOĞANIN TASARIMLARI ÖLÜMSÜZDÜR.

Özlem (Yan) Devrim hakkında

2010 yılında “trendlerin ve dönemsel eğilimlerin ürünler üzerindeki etkileri” konusunda yazdığı yüksek lisans tezi ile, ülkemizde trendler alanındaki ilk akademik çalışmayı yaptı. Birçok yarışma ve projede danışma kurulu / jüri üyelikleri ile üniversitelerde yarı zamanlı öğretim görevleri yaptı / yapıyor. Tasarım Yönetimi ile Trend Yönetimi alanlarında seminer ve konferanslar veriyor. Sanat, moda, trendler, tasarım felsefesi ve benzer konularda yayınlanmış pek çok  makalesi var. Gelecek(ler) çalışmaları (futures studies) bağlamında trendler konusunda ipuçları taşıyan akademik araştırmalarının bir kısmını, birincil kaynaklarını vererek trendsSoul adlı sitesinde paylaşıyor.

Trend ve Trend uzmanlığı çok konuşulan ama gerçek anlamda bilinemeyen bir konu. İşin uzmanı olarak, trend nedir, nasıl oluşturulur?

Günümüzde hemen her alanda, her uzmanlık dalında bir “tamlayan” olarak karşımıza çıkan trend kelimesi, gelip geçici heveslerin ifadesinden uzgörü tahminlerine kadar, her bir farklı durumu betimlemek için kullanılan, geniş frekanslı algı alanına sahip bir kavramdır. Yükselen ve alçalan her türlü (sanatsal, ekonomik, politik, sosyolojik…) eğrisel hareketin göstereni olarak kullanılır.

Trend kavramı iki, beş ve on yıl içinde toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından sorgulanmadan kabullenilerek uygulanan (alışkanlığa benzer) her tür davranışları, hareketleri, tepkileri, durumları... tanımlamakla birlikte dilimizde çoklukla “moda” ile karıştırılmaktadır. Moda, uygulamalı sanatların bir dalı olarak, trendin bir çıktısıdır (fashion trends).

Trendlerin nasıl oluşturulduğu, pek çok girdiye bağlı/bağımlı bir konudur. Yerel ve global trendlerin çıkış nedenleri de birbirlerinden taban tabana farklıdır. Trend(leri) oluşturmak, asla ve asla tek bir kişinin (global ölçekte tek bir kurumun) gücü ve sınırlarını aşar. Trendsetter (trend belirleyici) kavramı ile tanımlanan bireyler ve kurumlar, topluca (aralarında anlaşarak) trend hareketlerini başlatırlar.

Trend uzmanı (kendi alanında) trendler daha tomurcuk halinde iken (global ölçekte) görebilen ve danışmanlığını yaptığı kişi veya kuruluşların ürünlerini, yöntemlerini, sistemlerini... geleceğe yönelik şekillendiren kişidir. Olmuş bitmiş (uygulanmakta olan) trendlere uyum sağlamak, rekabette yarar sağlamaz.

Trend uzmanlığına giden yolda tasarımcılar nelerle karşılaşırlar okurlarımız için anlatır mısınız? 

Trend uzmanlığı, işletme / iletişim / pazarlama / sosyoloji / siyaset... gibi her alanda söz konusu olan bir kavramdır. Moda kavramını da dışarıda bırakıp tasarım ve tasarımcı kavramlarının içeriğini daraltarak "endüstriyel tasarım" ile kısıtlanmış dar alanda sorunuza kısaca cevap vermeden önce ilk söylemem gereken şey, kişinin (veya kurumun) öncelikle kendi mesleğinde "uzman" olması gerektiğinin ilk ve vazgeçilemez ön koşul olmasıdır. Mesleğinde uzman ol(a)mayan, o meslek alanında trend uzmanı  da ol(a)maz. İkinci koşul, global ölçekte takip ve analitik düşünce ile olasılıklar hesaplarını, yani bilimsel anlam içeren (ispatlı) varsayımları üretebilme yetisidir. Kainatta hiçbir şey mutlak değildir fakat mutlağa çok yaklaşabilen varsayımlar (olasılıklar) üretilebilir.  Burada en kritik nokta, kainatta var olan canlı veya cansız her şeyin, kendine özgü bir geleceği olduğunu asla unutmamaktır. Yani kainatta tek bir gelecek yoktur, gelecekler vardır;  kainatın da kendisinden başlamak üzere, içeriğindeki en küçük parcacığa kadar her şeyin kendine özgü bir geleceği vardır.

Bu bağlamda bir endüstriyel tasarımcının ilk açmazı, trend uzmanlığı yolunda kendisine verilmiş ve/veya verile(bile)cek hiçbir eğitimin olmamasıdır. Trend uzmanı olabilmek için hem mühendis, hem sanatçı  olmak da   yetmez; psikolog ve hatta filozof ve yazar... da olmak gerekir. Çünkü (bence) dünyanın bu en zor mesleğinde, patronların (karar mekanizmalarının) dışında, dünyanın en narin tasarımcıları ve en yetenekli mühendisleri ile işbirliği içinde çalışmak ve uyum sağlamak mecburiyeti vardır. Uzmanlığını bir kenara bırakalım, teknolojiye bağlı ve bağımlı olan bu mesleğin en basit halini bile herkes yapamaz. Herkes doğuştan tasarımcıdır; tasarım yeteneği ile donatılmış bir beyinle doğarız fakat herkes profesyonel anlamda tasarımcı olamaz. Herkes kendi dilini konuşur, ana rahminde dilinin seslerini duyar fakat herkes yazar olamaz. Her ikisinin de ortak yanı, analitik düşünce zorunluğudur. Bu bağlamda endüstriyel tasarım mesleği, salt sanat değildir.

Yılın trendlerini belirlerken, hangi noktalardan yola çıkarsınız

Endüstriyel tasarımcıların sanatçı olmadığı ama sanattan beslendiği temel gerçeğinde olduğu gibi trend uzmanlarının da birer kahin olmadıkları kesindir. Geleceği okumak / öngörmek, trendleri belirlemek başlıbaşına bir ihtisas işidir ama istisnasız her konuda ihtisası gerektirir. Hiçkimse kendi başına trend oluşturamaz fakat bazıları trendleri önceden belirleyebilir; bu ender kişilerden biri olduğumu düşünüyorum. Hangi noktalardan yola çıktığım sorusuna ise sizi gülümsetecek bir cevap verebilirim ancak: bütün noktalardan... Şaka bir yana, trendleri belirleyebilmek, depremleri belirleyebilmek kadar zor ve çoğu zaman imkansızdır. Deprem bölgeleri kesinlikle bilinir ama bütün bölgelerde kesintisiz ve hassas ölçümler yapmadıkça, depremin yerini ve zamanını önceden tahmin etmek mümkün değildir. Bu bağlamda ben, trendleri kaçırmış şirketleri, depreme yakalanmış çürük binalara benzetirim.

 Ev&Stil fuarındaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Ev&Stil fuarının ilk çalışmalarına 2015-2016 dekorasyon trend şifrelerini oluşturarak başladım. “Contemplation of Nature” yani “Doğanın Tefekkürü” ana temasının altında kurguladığım trend şifrelerimde 2002 yılında yazdığım ilk makaleme (Tasarım Kavramı Üzerine bir Deneme) atıfta bulunarak ana temayı Doğanın Tasarımları ve İnsanın Tasarımları olmak üzere ikiye ayırdım. Makaleden birkaç alıntı ile temayı açıklamaya çalışayım:

“Tasarım, en mükemmel örnekler ile doğa tarafından yapılmış olduğunda göre benzersiz, hayranlık verici, kusursuz özellikleri ile bir sanat eseridir... Sanatın ne olduğu sorusu, sanat eserinin nasıl ve nice olması gerektiğini içeren tüm sorular, doğanın tasarımlarında en tartışmasız/doğru cevaplarını bulur.... İnsanın tasarımları ölümlü, doğan tasarımları ölümsüzdür... İnsanoğlu, sadece eserlerini değil, yöntemlerini de kopyalar doğanın.... Düşüncenin henüz üretmediği fakat kendi içinde yarattığı şey, tasarımdır ve soyuttur, henüz var olmamıştır fakat vardır!..  O bir ruhtur ve düşüncenin kendisini somuta üflemesini bekler.” 

Özlem Devrim
Trend Uzmanı - Endüstriyel Tasarımcısı
www.ozlemdevrim.com